Ege Üniversitesi akademisyenleri tarafından yürütülen projeler, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından desteklenmeye devam ediyor. EÜ Mühendislik Fakültesi Biyomühendislik Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. His Ateş’in yürüttüğü 3 proje TÜBİTAK tarafından yapılan değerlendirmeler sonucunda desteklenmeye uygun bulundu.
Verimli bir akademik kadroya sahip olduklarını belirten Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Doç. Duygu Ateş hocamızın ceviz bitkisi için iki, mısır bitkisi için bir projesi TÜBİTAK tarafından desteğe uygun bulundu. Ekonomik çıktıları olacak bu projelerinden dolayı hocamızı ve çalışma ekibini kutluyorum” dedi.
“Ekonomik değeri yüksek hindistan cevizi yetiştirilecek”
Kabul edilen projeler hakkında bilgi veren Doç. Dr. His Ateş, “Ceviz fabrikası için iki projemiz var. Bunlardan biri ‘Cevizlerde Demir, Çinko, Fosfor ve Potasyum Elementlerinin Konsantrasyon Düzeyini Kontrol Eden Genlerle İlişkili SNP Markerlerinin GWAS Yöntemiyle Saptanması’ projesidir. Bu proje ile makro ve mikro besin içeriği yüksek ceviz genotiplerinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Böylece besin değeri yüksek ceviz çeşitleri kısa sürede geliştirilebilecektir. Besin maliyeti artan ceviz çeşitlerinin ekonomik maliyetinin diğer çeşitlere göre daha yüksek olacağını düşünüyoruz. Ayrıca bu ceviz genotiplerinin ülkemizde ilk kez geliştirilmesi durumunda ihracat yoluyla da ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacağını düşünüyoruz. ‘Cevizde Antraknoz Direnç Genleri ile İlişkili SNP Markerlerin Exom Capture Array ve GWAS ile Geliştirilmesi’ isimli projemizde cevizlerde Antraknoz hastalığına dayanıklılık ile ilgili SNP markörleri belirlenecektir. Tespit edilen markörlerin hastalığa dayanıklı ceviz genotiplerinin ıslahında markör tabanlı seleksiyonda (MAS) kullanılabilmesi, ıslah programlarındaki sürenin kısalmasına ve ilgili genleri taşıyan bireylerin seçiminde doğru kararlar alınmasına yardımcı olacaktır. yetiştirme programı. Ayrıca Antraknoz hastalığına karşı güçlü çeşitler geliştirildiğinde bu hastalığa karşı ilaç uygulamasına gerek kalmayacağını ifade ederek, bu sayede ilaç kullanımının azalacağını, amaçsız organizmalar üzerindeki toksik etkinin ortadan kalkacağını vurguladı. böylece doğa ve doğal istikrar korunacaktır.
Mısır’da “Kömür Çürümesi” ile Mücadele
Bir başka projenin de mısır fabrikasında Kömür Çürüğü ile mücadele etmeyi hedeflediğini belirten Doç. Dr. Ülkemizdeki tarlalar. Böylece bu faktöre karşı güçlü olan mısır çeşitlerini belirleyeceğiz. Ayrıca tohum ilaçlaması dışında bir işgal sistemi olmayan hastalığa karşı biyolojik çalışmalarda kullanılabilecek potansiyel ‘Trichoderma’ ve Rhizobacteria türlerini belirleyerek, tohum ilaçlaması dışında tarım alanlarının oluşturulmasına yönelik bilgiler elde ederek organik tarıma takviye sağlayacağız. gelecekteki çalışmalarda hazırlıklar.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
